Haberler
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Geleneksel İftar Programı, 12 Haziran 2016 akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. İftar programı’ na Samsun Şubesi Başkanı Selim Sar, Bşk. Yrd. Ahmet Bahadır , üyelerimizden İsmail Sar ve Engin Topçu’ da katılım sağladılar.
İftar’da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bereket, ortağı çoğaldıkça artar. Ramazan ayını bu gerçeklerin şuuruyla yaşamak, hepimiz için en büyük kazanım olacaktır” dedi.
Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen iftar programına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın yanı sıra çok sayıda siyasetçi ve davetli katıldı.
Müslümanların bir kısmının ramazan ayını, orucuyla iftarıyla sahuruyla ibadetiyle mutlulukla yaşarken, bir kısmının da acı, kan, gözyaşı, zulüm altında bu mübarek günleri geçirdiğine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de, Myanmar'da her gün masum insanlar katlediliyor, işkence görüyor. Yaşadıkları yerlerdeki çatışmalardan kaçan milyonlarca Müslüman, çeşitli ülkelerde zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Afrika'da iftarını açmak için içecek temiz su, yiyecek bir lokma ekmek bulamayan kardeşlerimiz var. Evet bereket, ortağı çoğaldıkça artar. Ramazan ayını bu gerçeklerin şuuruyla yaşamak, hepimiz için en büyük kazanım olacaktır. Bizim ülke ve millet olarak dünyadaki hiçbir mazluma, hiçbir garibe sırtımızı dönme hakkımız yoktur. Yakın çevremizden başlayarak ülkemizdeki tüm ihtiyaç sahiplerini gözetmenin yanında, Suriyeli misafirlerimize de Iraklı misafirlerimize de sahip çıkmalıyız. Onlar, hayatları ve akıbetleri bize emanet edilmiş muhacirlerdir. MÜSİAD üyesi tüm iş adamlarımızın ensar bilinciyle misafirlerimize sahip çıktıklarına inanıyorum."
"Bu kadar büyük bir adaletsizliği dünya kaldırmaz"
Ramazanın diğer birçok güzel hasletin yanı sıra paylaşmak, hak ve hukuku gözetmek demek olduğunu anlatan Erdoğan, "Bugünün dünyasında bu değerlerin sadece sözünü etmek dahi cesaret istiyor. Bakınız şu anda sayıları 100 civarında olan dolar milyarderinin sahip olduğu zenginlik, dünya nüfusunun yarısını oluşturan 3.5 milyar insanın toplam varlığına eşittir. Yani terazinin bir kefesinde 100 kişi, diğer kefesinde 3,5 milyar insan... Biraz daha ölçüyü genişlettiğimizde terazinin bir kefesinde dünya nüfusunun yüzde 1'ini diğer kefesinde yüzde 99'unu görüyoruz. Mutlak adalet diye bir şeyin olmayacağını elbette biliyoruz. Herkesin çalışması, bilgisi, birikimi, kabiliyeti, içinde bulunduğu şartlar oranında kazanç elde etmesi, gayet doğaldır ama bu kadar büyük bir adaletsizliği dünya kaldırmaz. Dünyanın yüzde 99'u kalan yüzde 1'i için çalışıyor ve onları bir türlü doyuramıyorsa burada ciddi bir sorun var demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, MÜSİAD'ın çalışmanın, üretmenin, birikim sahibi olmanın yanında, adalet ve eşitliğin, güven ve refahın hakim olduğu bir Türkiye hedefiyle dünyadaki bu genel çarpıklığa adeta meydan okuduğunu söyledi.
"Yiyecek bulamayan insanlar açlıktan ölmeye devam ediyor"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD Geleneksel İftar Programı'nda gelir adaletsizliği ve İslami paylaşım gelenekleri konusunda değerlendirmeler yaptı. Olpak, "Dünyanın bir ucunda fiyatlar düşmesin diye üretim fazlası gıdalar denize dökülürken diğer ucunda bir lokma yiyecek bulamayan insanlar açlıktan ölmeye devam ediyor. Biz bu düzene mecbur değiliz." dedi.
“Terör karşısında yılmadan yolumuza devam edeceğiz”
Terör saldırılarında şehit olanlara Allah'tan rahmet dileyerek Türkiye'nin terör karşısında yılmadan yoluna devam edeceğini söyleyen Olpak, Türkiye'nin son dönemde içinden geçtiği sıkıntılı sürece dikkati çekti. Olpak, "Allah kimseye taşıyabileceğinden fazla yük yüklemez' ayet-i mucibince atalarımız 'Allah dağına göre kar verir' demişler. Türkiye de devraldığı büyük tarihsel mirasın üzerinde yükseldiği için oldukça yüksek bir dağdır, bu nedenle başı dumanlıdır, bu nedenle karı boldur. Bu nedenle ne zaman zulümle karşı karşıya kalsalar dünya mazlumları gözlerini Türkiye'ye çevirir." diye konuştu.
"Zimem defteri almak kadar güzel bir yatırım anlayışı olabilir mi?”
Ramazan ayı nedeniyle, kaybolmaya yüz tutan Zimem defteri geleneğini hatırlatan Olpak, "Bu topraklarda ramazan ayı gelince zenginler tebdil-i kıyafet dolaşarak esnaftan Zimem defteri denilen borç defterlerini satın alırlar, yoksulların borçlarını kapatırlardı. Ne zengin kime yardım ettiğini, ne fakir kimin yardım ettiğini bilirdi. Zenginin mağrur olmadan vermesini, fakirin mahcup olmadan almasını sağlayan Zimem defteri adetimiz asıl zenginliğin gönülde olduğunu ne güzel anlatıyor. Zimem defteri almak kadar güzel bir yatırım anlayışı olabilir mi? İfadesini kullandı.
"Karz-ı Hasen Sandığı uygulamasını başlattık"
MÜSİAD'ın üyeleri arasında dayanışmayı artırmak üzere Karz-ı Hasen Sandığı uygulamasını başlattığını aktaran Olpak, sandığın çalışma sitemine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Karz-ı Hasen güzel borç demektir. Allah-ü Teala muhtaçlara kendi rızasından başka bir karşılık beklemeksizin borç vermemizi tavsiye ediyor. Biz de üyelerimiz arasında yardımlaşma ve dayanışmayı artırmak amacıyla Karz-ı Hasen Sandığı'nı kurduk. Karz-ı Hasen Sandığı tabiri caizse yaralar için merhem biriktirdiğimiz bir ecza dolabı olacak. Üyelerimizin vereceği güzel borçları yine üyelerimizin ihtiyaçlarını gidermek için kullanacağız. Belirli bir aidatla sandığa giriş yapan üyelerimiz bu uygulamadan yararlanacak. Yine bu sandıktan vefat eden üyelerimizin ailelerine yardım sağlayacağız. Kısacası Karz-ı Hasen Sandığı MÜSİAD üyeleri arasında dayanışma ve yardımlaşma organizasyonu olacak. Bu uygulamanın alternatif finansman modellerine ilham vermesini temenni ediyorum."
Program sonunda MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Osmanlı'da borç defteri olarak kullanılan orijinal Zimem Defteri takdim etti.